Skip to main content

mbti: "gibi" dizisi detaylı karakter analizi

bugün, son zamanlarda türkiye’de iyice popüler hale gelmiş gibi dizisindeki karakterlerin mbti tiplerini bulacağız. bilmeyenler için mbti'a göre, 16 kişilik tipinin de kullandığı belli başlı özellikler, belli başlı düşünce biçimleri var. bunlara “bilişsel fonksiyonlar” adı verilmiş. biz de karakterleri bu elementleri kullanarak tipleyeceğiz. ilk önce, tipi en bariz olan karakterden başlayalım.


image.png

ilkkan:
birincil dışa dönük hissetme (fe):

  • ilkkan’ın en belirgin yanı, dış dünya odaklı, insanlarla iç içe olan, insan ilişkilerini hep ön planda tutan, tamamen “birliktelik” odaklı biri olması. bu, akıllara en başta tabii ki dışa dönük hissetme, yani fe fonksiyonunu getiriyor. işe yarasın yaramasın, genel olarak sosyal durumlara ilgisi olup bunları en iyi kavrayan fonksiyon dışa dönük hissetme fonksiyonudur.

kan parası: 02.55-04.25
karanlık güç: 03.30

  • çünkü toplumda yüksek fe kullanıcıları aynı ilkkan’ın yaptığı gibi diğer insanların iyi hissetmesi veya ortamdaki huzurun korunması için fazlasıyla çaba sarf edebilirler.

erasmus'la gelen yamyam: 25.36
vatka: 03.00-04.30

  • içe dönük hissetme veya içe dönük düşünmenin yaptığı gibi, bir doğru/yanlış kanısına varıp da o kanıya tutunmaktansa, ortamdaki genel kanıya göre hislerini ve düşüncelerini bükebilir, çoğunlukla toplumda hoş görülen düşünceleri tercih ederler.

atın bulunuşu: 28.55
sokak röportajı: 39.40
kokariç: 11.15
erasmus'la gelen yamyam: 28.47

  • fe fonksiyonunda, insanların hangi durumlarda nasıl hissedeceklerini rahatça kavrayabilme özelliği, sosyal durumlarda ilkkan’ın çok işine yarıyor. her ne kadar fe’sini sağlıklı kullandığı sahneler de olsa, ilkkan karikatürize edilmiş ve stereotipik bir karakter olmasından dolayı, fe’sini sağlıksızca kullandığı ve izleyiciyi gıcık eden sahneleri daha ağır basıyor. ama sağlıklı/sağlıksız durumu bir kenara, birincil fe kullandığından kesinlikle eminim. bu da ilkkan’ı bir efj tipi yapıyor.
ikincil içe dönük hissetme (si):

  • birincil fonksiyonu fe’den sonra ilkkan’da en çok gördüğüm şey; ki bazı bölümlerde bu özelliği birincil fonksiyonundan bile çok görüyoruz, düşünce yapısının “geçmişe”, odaklı olması. geçmişte yaşadığı, geçmişte öğrendiği, geçmişe dönüp bakınca görmek istemediği şeyler gibi.

karanlık güç: 14.50
ikinci yol: 01.00

  • şimdiki zamanı “önceki zamanla” karşılaştırmaya veya önceki şeylerin şimdiyi nasıl etkilediğini konuşmaya meyilli. bu yüzden ilkkan’ın dışa dönük hissetmeden sonra en çok kullandığı fonksiyonun içe dönük duyum, yani si fonksiyonu olduğunu düşünüyorum. her yaşanan durumu en başta eskilerle bağdaştırmak veya sürekli eskilerden sözler söylemek ilkkan’ın en belirgin huylarından biri.

yılmaz bey banyo: 28.30
erasmus'la gelen yamyam: 06.40

  • tipik bir si kullanıcısı gibi, hafızasında yer edinmiş birçok detayı eklemeyi veya listelemeyi seviyor.

kan parası: 01.40
atın bulunuşu: 08.50-11.50
bej: 20.06, 31.53
yılmaz bey banyo: 12.40-13.30

  • stabiliteyi, düzeni, kurallara uymayı seviyor. işlerinde hep si fonksiyonunun getirdiği bir netlik ve düzgünlük arayışı var.

atın bulunuşu: 05.10-06.40
kan parası: 16.05, 21.01
vatka: 16.50-17.15
çaça ve cosplay: 33.00
vücutçu yalvaç: 30.25
karanlık güç: 14.15

rahatça söyleyebilirim ki, ilkkan bir esfj.

önceden de dediğim gibi ilkkan, karikatürize edilmiş ve birçok sağlıksız yönü olan bir karakter. bu yüzden esfj olan izleyicilerimizin asıl dikkate almaları gereken nokta ilkkan’ın sağlıksız değil sağlıklı tarafları. çünkü ilkkan, rahatça arkadaş edinebilmesi ve çevresindekiler tarafından sevilebilmesi, geçmişteki hatalarından aldığı derslerle çevresindekileri birçok problemden koruyabilmesi, arkadaşlarına her türlü konuda destek çıkmak istemesi gibi çok güçlü ve örnek alınması gereken noktalara da sahip.


image.png

yılmaz:
birincil dışa dönük sezgi (ne):

  • ilkkan’ın aksine yılmaz, sürekli olarak yeni şeyler arayışında olan biri. yeni fikirleri değerlendirmeyi, metaforlar kullanmayı veya olasılıklarla uğraşmayı seviyor.

kan parası: 15.20, 17.40
yılmaz bey banyo: 01.55, 19.55-20.35
erasmus'la gelen yamyam: 13.40
sokak röportajı: 31.10

bu bilgilere dayanarak yılmaz’ın en çok kullandığı fonksiyonun ne, yani dışa dönük sezgi fonksiyonu olduğunu düşünüyorum. şimdi yılmaz’ın ikincil fonksiyonunu düşünelim.

ikincil içe dönük düşünme (ti):

  • yılmaz kendini ifade etmeyi çok seviyor, hatta çoğunlukla bundan kendini alamıyor. ama bu ifadeleri, çoğunlukla tamamen kendi mantıksal anlayışı üzerine dayanıyor.

kan parası: 24.30
ayırtma yenilemesi: 22.20
karanlık güç: 20.00 - 20.50

  • kendisi tutarsızlıkları sevmiyor, yaşadığı olaylara mantıksal çözümler getirmeyi, bir şeyleri “çözmeyi” ise fazlasıyla seviyor.

karanlık güç: 00.25-00.55 çözüm arayışı

  • hatta öyle ki bir bölümde, ne ve ti’si sayesinde, atı bir ulaşım aracı olarak kullanmayı akıl eden ilk insan yılmaz oluyor.

atın bulunuşu: 32.40

peki, burada bir duralım. yılmaz birincil ne kullanıcısı değil de birincil ti kullanıcısı neden olmasın? ne fonksiyonunu ikincil olarak kullanıyor olamaz mı? yani yılmaz bir e xx p tipi değil de i xx p tipi olabilir mi? bu ihtimali de çok düşündüm.

  • ancak işler şu noktada belli oluyor. her ne kadar, i xx P tipleri gibi kendisi de toplum normlarına uymayı sevmese de, bir intp veya bir infp gibi sözlerini ve hareketlerini filtreleme becerisine sahip değil.

badana: 22.16-23.20, 24.40
atın bulunuşu: 08.30, 13.50
erasmus'la gelen yamyam:: 11.20-11.50

  • hatta bazen, insanlarla sarkastik bir şekilde konuşup, dalga geçip karşı tarafı daha da rahatsız ettiği zamanlar oluyor.

ayırtma yenilemesi: 16.20
atın bulunuşu: 07.28

  • ayrıca tıpkı bir birincil ne kullanıcısı gibi yılmaz, düşüncelerini direkt bir şekilde değil de genellikle darmadağın bir şekilde ifade ediyor. söyleyeceği şeyler gereksiz bile olsa kafasındaki düşünce akışını dışarı aktarmadan rahat edemiyor.

gelin başı: 18.00
kokariç: 21.05
sokak röportajı: 28.00-29.00
ikinci yol: 12.25
atın bulunuşu: 17.30

  • çoğu zaman aklına gelen fikirlere karşı koyamayıp, bir anda harekete geçip en sonunda da pişman oluyor.

yılmaz bey banyo: 23.30, 25.00

ayrıca bir intp'ye göre yılmaz’ın fe’si çok yüksek kalıyor; yılmaz’ın ben kesinlikle üçüncül olarak fe, yani dışa dönük hissetme fonksiyonunu kullandığını düşünüyorum.

üçüncül dışa dönük hissetme (fe):

  • kendisinin insanları duygusal ve sosyal olarak ne şekilde etkilediğine dikkat ettiği bir yönü de var ve bunu kullanabiliyor. yeri gelince kendinden bağımsız olarak insanların ne hissettiğini çok iyi anlayabilme yetisine sahip.

ikinci yol: 21.15
vista brevis: 33.32

  • birincil dışa dönük sezgisini ve ikincil içe dönük mantığını kullanarak ürettiği bütün şeylere aynı zamanda dışarıdan duygusal bir geri bildirim bekliyor. karşı taraftan güçlü duygular veya tepkiler almayı seviyor. çoğu zaman toplum normlarına karşı gelse bile en azından toplumda neyin doğru, neyin yanlış görüldüğünü gayet net bir şekilde anlayabiliyor, hatta işine gelirse toplumda istenen rollere bürünebiliyor. grup dinamiklerini, özellikle de insanlara yardım etmeyi seviyor.

ikinci yol: 36.35
bej: 02.40
vücutçu yalvaç: 20.20 - 21.20

bu bilgilere dayanarak yılmaz’ın kesinlikle bir entp olduğunu düşünüyorum. az önce de dediğim gibi, başta intp seçeneği de ihtimaller dahilindeydi ancak bölümler ilerledikçe kesinlikle ne’sinin daha ön planda olduğunu gördüm.


image.png

ersoy:
birincil içe dönük hissetme (fi):

  • ersoy’un dizi boyu sanırım en bariz özelliği, duygularını yoğun bir şekilde yaşaması ve bu duyguları kendini kısıtlamadan ifade etmesi.

gelin başı: 37.00
sokak röportajı: 01.50, 07.15

bu yüzden ersoy’un kesinlikle birincil fi kullanıcısı olduğunu düşünüyorum. bu da ersoy’u bir i x f p tipi yapıyor.

  • herhangi bir mantıksal açıklamaya gerek duymadan “kendisine doğru gelen” şeyi söylemeyi ve ona uymayı seviyor. olumlu da olsa, olumsuz da olsa, hiçbir hissini görmezden gelmeyi sevmiyor. hatta mantıksız bile olsa hislerinin teşvik ettiği eylemleri yapmayı çoğunlukla uygun görüyor. normalde birçok durumda etrafındakilere ayak uydurmayı, kendini ana bırakmayı tercih eden ersoy, iş kırmızı çizgilerine, hislerine ve önemsediği şeylere gelince tamamıyla inatçı ve saldırgan olabiliyor.

erasmus'la gelen yamyam: 29.24, 34.54

peki ersoy’un ikincil fonksiyonu ne mi se mi? şimdi ona karar verelim.

ikincil dışa dönük duyum (se):

  • ersoy geçmişi veya geleceği düşünmektense hep anda kalmayı tercih ediyor.

çaça ve cosplay: 25.00
erasmus'la gelen yamyam: 18.10-18.30, 27.27

  • anda kalmayı sevmesinin avantajları bir yana, bazen de gereksiz dürtüsel davranışları olabiliyor.

erasmus'la gelen yamyam: 30.14, 31.45
bej: 35.00, 39.12

bu yüzden ersoy’un ikincil fonksiyonunun dışa dönük duyum, yani se olduğunu düşünüyorum.

  • ayrıca dizi boyunca ersoy’un mutluluğunun, üzüntüsünün, sinirinin, yaşadığı tüm hislerin, hayal gücüne dayalı veya soyut şeylerden değil de, o anda yaşadığı, gerçek hayata dayalı somut durumlardan kaynaklı olduğunu görüyoruz.

vista brevis: 10.10
yalvaç: 30.52

  • konuşmalarında ve davranışlarında somut şeylerden, etrafında olup bitenlerden konuşmayı seviyor ve çoğu zaman olasılıkları değerlendirme veya soyut düşünme eylemini yapmıyor. kendisi direkt olarak dış dünyaya odaklı, etraftaki şeyleri çoğunlukla ilk o fark ediyor, ilk o yorumluyor.

sokak röportajı: 18.40, 25.00

  • birincil fi’sinin getirdiği bu kendini ifade etme eylemini, genellikle somut ve gerçekçi şeylerden bahsederek yapıyor.

vücutçu yalvaç: 18.30 - 19.30
sokak röportajı: 26.00
yalvaç: 44.00

üçüncül içe dönük sezgi (ni):

  • ersoy ayrıca ara sıra ne olduğunu bile tam olarak açıklayamadığı mistik görüşlere, öngörülere veya tahminlere sahip oluyor. bir düşünceye vardığında çoğu zaman o sonuca nasıl vardığını, onu bunu düşünmeye neyin ittiğini çoğu zaman açıklayamıyor. öngördüğü sonuçlar nedeniyle çoğu zaman kaygılı veya paranoyak davranışları olabiliyor. bu da onun üçüncül ni’si olduğunu gösteriyor.

erasmus'la gelen yamyam: 37.36

dördüncül dışa dönük düşünme (te):

  • son olarak ersoy, objektif olmakta ve bir şeyleri etkili şekilde yapmakta zorlanıyor. atın bulunuşu bölümünde hakan olduğunda, yani kabilenin lideri seçildiğinde kabiledeki birçok kararı kendi duygularına göre ve çoğu zaman verimsiz bir şekilde vermesi gibi. hem işine karışılmasını istemeyip hem de aynı zamanda yeterli becerisi olmayan konularda ister istemez başkalarına dayanması da zayıf te’sini çok iyi açıklıyor.

atın bulunuşu: 14.55, 16.55, 20.15

bu bilgiler ışığında ersoy’un net bir isfp olduğuna karar verdim. tekrardan söylediğim gibi, bu dizide mbti konusunda iyi yönlere odaklanmak daha faydalı. yüksek fi kullanıcıları kendilerini duygusal anlamda dürüstçe ifade edebilmeleriyle bilinir ve bu yüzden sevilirler. hislerini başkaları için bükmeyi sevmezler, bu yüzden genellikle bir şey hakkında hislerini ifade ettiklerinde insanlar dürüstlüklerinden şüphe duymaz.